YOKUŞ
1
Yolların beni getirdiği krem
rengi boyaların zor tutunduğu 3 katlı her katta 5 oda bulunan
fahişelere , ayyaşlara , hırsızların 3-5 kuruş vererek kaldığı
bir yerde yaşıyordum . Eski evlerden daha kötü değildi . 3-5
haşere , pis lekeli bir perde , yayları çıkmaya yüz tutmuş bir
yatak , döl lekelerinden geçilmeyen yeşil bir çarşaf , kokuşmuş
bir yastık . Haşereler beni hiç bir zaman rahatsız etmemişti.
Onlar benden arta kalanlarla geçinmeyi iyi biliyorlardı. Benden
daha rahat bile sayabilirdim onları. Keşke onlar yerinde
olabilseydim diye geçiriyordum içimden . Alkol , çerez kalıntıları
yeterdi benim için. Arada bir sevişecek birilerinide bulacağıma
emindim . Evin önünde tekele giden yarım yamalak ışıklandırılmış
, belediyenin unuttuğu giderken seni daha hızlandıran dönerken
pekte yormayan bir yokuş var. Bu yokuş kimi zaman bitip tükenmek
bilmeyecek sonsuz bir boşluğa uzanır kimi zaman sigaramı daha
yarılayamadan evin önüne varmış olurdum . Eskiden oturduğum
apartman dairesi geliyordu bu yokuşu gördükçe aklıma . Tuvalet
camından klozetin üstüne çıkıp baktığın zaman bundan daha da
eğimli bir yokuş görünürdü. Her sabah saat dokuz da komşu
kızını gözlemek için klozetin üstüne çıkardım . Yokuştan
öyle bir salınışı vardı ki ya o beni tahrik ediyor ya da
tuvalet camı yüzünden yarım yamalak gördüğüm o göğüs ve
bel beni tahrik ediyordu . Erken kalktığım her gün onu gözlemek
için o boktan camın arasına sokmaya çalışıyordum kafamı .Her
yeni ev bana eski evlerden anılar sunuyordu.
2
Aradan iki ay geçti . Bu pis
ve boktan ev daha çok insan görmeye başladı . Sürekli insanlar
gelip insanlar gidiyordu . Hiç birinin ne yüzünü ne tadını
hatırlayabiliyorum . Alt oda da oturan Enis hariç. Enis keyfine
düşkün benim gibi pis bir alkolikti . Kirli sakalı yüzündeki
bir çok kusuru örtüyordu . Vücudu kaba ve koca bir bira göbeği
vardı . Eğlenmesini bilirdi Enis . Kızların her türünü
görmüştü belkide. Avrupaya gitmiş Hollanda da çalışmıştı.
Bu daha çok onun her yerde anlattığı herkesin saygısını
kazandıran hikayesiydi. İğrenirdim bu hikayeden ama iyi biriydi
içmesini bilirdi. Kimsenin bilmediği bir süpermarketin deposunda
çalışıyordu sürekli ''İyi bir iş ama ayık olmak gerektiriyor.
'' derdi . Ayık işe gittiğini hiç zannetmiyorum . Bir fili
öldürene kadar içerdik çoğu zaman kalktığımda gitmiş olurdu.
''Adi köpek yine bulaşığı kitleyip
gitmiş . '' derdim .
Saat sekiz buçuğu geçiyordu .
Karafatmalar ve sineklerin dansını izlerken birden kapı çaldı.
Gelen Enis'ti.Yanında iki tane çıtır duruyordu. Kızlardan biri
1.80 boylarında uzun ve genişçeydi. Bir tür sporla uğraştığı
kesindi. Adı Esra'ydı. Diğer 1.60 boylarında daha minyon küçük
ama kendinden daha büyük göğüslere sahipti.Saçları kısa ve
kahkülleri vardı adı Dilek ' ti.
Enis '' Adi herif saat 8.30
yaşlanıyorsun gözlerinden uyku akıyor .''
''Alkol ve sohbet edecek kimse olmadığı
için dalıp gitmişim .''
Kızlar gözümün içine bakıyordu .
''İçeri davet etmeyecek misin bizi
koca şişe Jack ' im var . ''
'' Soruyor musun bir de gelin ! ''
Güzel bir gece olacağından emindim
hem biraz sevişir hemde bolca içecektim . Tek sorun hangisini
hangimizin alacağıydı. Seçim hakkını Enis ' e bıraktım .Dilek
üstünde atlete benzeyen göğüslerini daha cok ortaya atan bir şey
giymiş altında ise dandik bir tayt vardı. İç çamaşırı
giymediği götüne bakınca belli oluyordu.İnsanı yakıyordu
baktıkça .
Dilek odadaki sessizliği bozdu .
''Kendini tanıtmayacak mısın bebek
yüz ''
''Ben Eser . ''dedim konuşurken
gözlerimi taytın şekillerinden alamasamda çaktırmamaya
çalışıyordum ona bunu .
Enis '' Kendisi pek konuşkan değildir
iyi içer iyi düzüşür. '' diye araya girdi .
''HAHAHA , onunla bu kadar yakınsınız
demek ? ''
''Gecenin sonunda öğrenirsin . ''
''Hadi Eser hep beraber fondip ! ''
Severdim fondip yapmayı. Benden daha
geç yıkılacak sarhoş olacak olanları bilirdim diklerdim her
seferinde . İçtikçe konuşmaya başlardım çenem daha çok
düşerdi. İçtikçe daha çok cinsellik yüklerdim eylemlerime .
Daha çok cinsellik görürdü gözlerim . Badinin içinde sallanan
göğüsler daha çok büyürdü gözümde sallandıkça sallanırdı.
Zaman çizgisi kaybolurdu. Hep o an yaşanırdı benim için sadece
ben gözlerim ve sallanan avuç dolusu memeler. Enis kızını
seçmişti . Bana Dilek kalmıştı . O kadar kusursuzdu ki.Yapılan
bir araştırmaya göre insanların yüzde yetmiş beşi porno
izlerken pornostarların pornolarını izleyemiyor .Daha çok amatör
başlıklara yöneliyormuş. Bu bir tür kendini onunla sevişmeye
uygun görmemekten kendini yetersiz hissetmekten
kaynaklanıyor.Zamanında atlarda da bu durum görülmüş.İngiliz
saf aygırının önüne çiftleşmesi için bir çok güzel kısrak
getirmişler. Aygır hiç biriyle çiftleşmemiş .En son birinin
aklına o güzel kısraklardan birini çamura bulamak gelmiş. Çamura
bulanan kısrağı gören aygır hiç olmadığı kadar bir
gösteriyle saldırmış dişisine . Aynı özgüven eksikliğini şu
an ben çekiyordum . Enis ile Esra bir birlerini götürmeye çoktan
başlamışlardı .Aklımdan bir çamur öbeği fırlatmak geçiyordu
kızın üstüne.
Yavaşça dileğin kulağına doğru
eğildim . '' Odam da devam edelim mi Jacklerimizi götürmeye ? ''
bunu söylerken dilim onun kulak memesini teğet geçiyordu. Bu
durumun onun tüylerini diken diken yaptığını farkettim.Bu
gitgide hoşuma gitmeye başlamıştı ama onu elde ettiğimide
anlamıştım .Bu fikir kafamı iyice karıştırmıştı.Artık o
çamurun ona bulaştığını farkettim.İçkilerimizi yatağımızın
üstünde bitirdikten sonra yavaşça belinden kavrayıp kendime
doğru çektim onu .
''Bak bak bak Enis ' in anlattığı
kadar varmış .''
''Daha da fazlası küçük hanım .''
Belimden kendime doğru çektim onu .
İyice vücüdunu vücuduma yapıştırdım . Dudaklarına doğru
yöneldim . Sertçe vücudumu duvara yasladım .
''Devam et Eser , seni istiyorum . ''
Kulağına doğru eğildim dişlerim ve
dilimle kulak memesini zorluyordum .Bunu yaptıkça kendinden daha
fazla geçiyordu. Kucağıma alıp yatağa attım taytı , atleti
umrumda değildi .Çırılçıplak karşımda duruyordu ama üstünde
çamur vardı.
3
Çok kötü bir baş ağrısıyla
uyandım sabah. Pis küflü tavana bakıyordum . Baktıkça daha çok
midem bulanıyor , daha çok başım ağrıyordu. Tuvalete gittim.Duş
almaya çabalıyordum . Duştan pis depodan gelen paslı su akıyordu
. Duştan çıktım gözüm Enis' le Esra' yı arıyordu. Onlarında
çekip gitmiş olması gerekiyordu. Çekip gitmişler salondaki
koltukları bok etmeyi unutmamışlardı . Bazen kafam eser çok
sıkılırım kirlilikten . O günde böyle bir gündü . Bok kokulu
evi elimden geldiğince toparlamaya çalışmaya koyuldum . Arkadan
Bon Jovi temizliğe yardım ediyordu . Bitmiyordu sigara çöpleri ,
içki çöpleri , yemek sepeti siparişlerinin çöpleri 7 torba pis
leş çöp çıkarıp attım dışarı.Dışarıda hiç kimse yoktu
.Sabah olmasına rağmen terk etmişti insanlar bu adı duyulmamış
mahalleyi . Hafifçe yokuştan aşağı inmeye başladım daha fazla
çöp yapabilmek için.
Yolda Dilek ' e rastladım .
''Naber ?'' dedim
'' Ooo Eser kendine gelmişsin dün
gece bir harikaydı .''
'' Bu gece yine bana gel bu sefer
yalnız oluruz . ''
''Tamamdır .''dedi.
Bu rastlantı hiç olmadığı kadar
güzel hiç olmadığı kadar kusursuz olmuştu.Kimsenin olmadığı
bu sokakta onu görmem şans değildi de neydi ?
Gece yine standart bir gece olacaktı
benim için. Tekele gidip bir kaç bira aldım ve kötünün iyisi
bir şarap .Yine yokuş hiç bitmeyecek bir uzaklık gibi geliyordu
benim için yol uzadıkça uzuyor zaman bir türlü geçmiyordu .
4
Eve geldiğimde evin havalanması için
açık bıraktığım camdan içeriye bir sürü sinek dolmuş
karafatmalarla beraber evdeki canlı populasyonu git gide artmaya
başlamıştı . Nefret ederdim sineklerden . Neden sadece ısırmak
yerine gecenin en tatlı dakikalarında kulağınızın dibine
girerek o sinsi ve huzursuz sesi çıkarır hiç anlamam . Beni rahat
bıraktığı müddetçe benden beslenmesine karışacak değildim
.Altı üstü bir sinek.
Siyah torbadan bir bira çıkarıp
kalanları olduğu gibi buzdolabına koydum . Camel ' dan bir tane
çekerek kitaplığımdan bir şiir kitabı aldım hem biraz kafamı
dinler hem de keyif yaparım diye düşünüyordum ki telefon çalmaya
başladı . Numarayı tanımıyordum . Genel olarak kimseyi telefona
kaydetmem tanımadığım numarayı açmazdım . Kim olacağını
aşağı yukarı tahmin ediyordum açmadım .
Gece olmadan kapı çaldı.Yavaşça
kapıyı açtım .
'' Eser biraz erken geldim umarım
senin için sorun değildir .''
''Ne sorunu saçmalama geç otur
içeriye keyfine bak''
''Bu evin senin olduğuna emin misin
?''
''Neden?''
''Bu kadar düzene alışık biri
olduğunu sanmıyordum sen mi toparladın ?''
''İnsan sıkılınca ne yaptığını
şaşırıyor en azından daha az boğuyor artık beni ''
''Haklısın .''
Dilek dün akşam ki kadar yine çekici
geliyordu benim için.Sadece çok fazla içmediğim için artık
dediklerini anlayabiliyordum . Sonsuz kelimeler içinde konuşuyordu
takip edemiyordum . Bu durum saatler ilerledikçe beni daha çok
yoruyordu. Ben kafamın içinden onun çıplak vücudunu hayal ediyor
.Boynundan akan terlerin nasıl süzülüp göbeğine doğru ince
ince kıvrılarak gittiğini düşünüyordum .
''Eser ESER beni duymuyor musun ?''
diye dürtmeye başladı beni.
'' Pardon dalmışım .''
''Hep ben konusuyorum sen hiç
konusmuyorsun . Anlat bakalım .''
''Ne anlatmalıyım ?'' ne
anlatmalıydım ki . Sevişip içmekten başka yaptığım bir şey
yoktu .
''Nerde çalışıyorsun ne yapıyorsun
?''
''Çevirmenim ben arada bir roman
çevirisi yapıp para kazanmaya çalışıyorum .''
Bunu söylememle beraber bir sürü
roman sormaya başladı neleri çevirdin kimleri seversin . Bu
sorular hem beni hem onu yoruyordu çünkü kendimden başka kimseyi
sevdiğim söylenemezdi .
Kapı tekrar çaldı.Kimseyi
beklemiyordum . Kimin olduğunu bilmediğim numaralar gibi kapıyı
pek önemsemedim .Gittikçe kapıyı zorladı .
''Eser açmayacak mısın ?''
Zorla kapıya doğru gittim.Kapıdaki
ev sahibiydi .
''Eser Bey 2 aydır kira ödemiyorsunuz
. Eve kimin girip kimin çıktığı belli değil ben elimden gelen
toleransı size gösterdim . Yarın ya evden eşyalarınızı
toplayıp çıkarsınız ya da yetkililere derdinizi anlatırsınız
.''
İlk defa başıma gelen bir durum
değildi . Tek dert bunu Dilek'in önünde söyleyip beni küçük
düşürmesiydi. Dilek geldi yanıma ve dudaklarını dudaklarımla
birleştirdi.
''Üzülme bebek yüz bende
kalabilirsin. '' dedi.
''İlk defa başıma gelen bir durum
değil alışığım '' dedim
'' E o zaman hadi şaraplarımızı
doldur ben pizza söyledim .''
Şarapları doldurdum yine o kapı zili
bu sefer pizzaydı. Dilek ısmarladı . Pizza çerez gibi şarap
biralara eşlik ediyordu. İkimizde tam olmak istediğimiz yerde
kalmıştık. Koltukta iyice gerinmiş otururken kucağıma geldi
.Kot pantolonun arka ceplerinde o lanet demirimsi şeyler battıkça
batıyordu bacağıma . Acıdan öpüştüğümüz ana konsantre
olamıyordum . Kaldırıp yatağıma götürdüm . Ateşler
içindeydik ter kokularımız bir biriyle tekrar bulaşıyordu .
Yarığı sulanmış içeriye davet ediyordu. Kökledim iyice
avuçlarımı doldurdum dolgun göğüslerle.Hevesim kaçtı
birden.Durdum .
''Ne oldu Eser ?''
''Erken boşaldım .''
''Üzülme , o dilinle yaptığın şeyi
tekrar yap .''
Canım hiç istemiyor midem bulanıyordu
. Mastrbasyonda boşaldıktan sonraki isteksiz duruşum tekrar
gelmişti ve bu pek sık olmadığı için elimden geleni yapıp
uykuya daldım .
Sabah olduğunda evinin adresiyle
birlikte bir yirmi lira buldum. Akşam seni bekliyorum DİLEK.
Yüzümü yıkadım . Duş almadım duş
almaya üşeniyordum . Dişlerimi fırçalayıp çantama bir kaç
parça eşyamı tıkıp evden çıktım . Enis kapıdan çıkıyordu.
Beni görmemesi için hızlı adımlarla evin dışına attım
kendimi . Bir daha ne Dilek' i ne Enis'i gördüm . Uzun bir yokuş
iniyordum hiç bitmemekçesine .